28/08/2008
Geçen sezon Şampiyonlar?Ligi’nde çeyrek finale kadar yükselen Fenerbahçe, ilk maçta 2-2 berabere kaldığı Partizan’ı Saracoğlu’nda 2-1 yenerek bu sezon da gruplara kalmayı başardı. Kanarya’nın rakipleri bugün saat 19.00’da Monaco’da çekilecek kurayla belli olacak



GALATASARAY. PARAYI DA ŞANI DA ŞÖHRETİ DE KAÇIRDI... BENER ONAR'IN YAZISI İÇİN TIKLAYIN



İBRAHİM KOÇYİĞİT

Nedenini hâlâ aklım almasa da yeni bir teknik direktörü var artık Fenerbahçe’nin. Hem futbolcular, hem de birçok spor yazarı Aragones’li Fenerbahçe’nin daha disiplinli olduğu konusunda birleşiyor. Disiplinden anladığımız, Raul’ü İspanya Milli Takımı’ndan kesebilmek ve tüm baskılara direnebilmekse o zaman “Alex orada oynar mı, Semih niye yedek?” serzenişleri nafile. Bir de Aziz Yıldırım’ın başkan olduğu bir kulübe iki ‘disiplinli’nin fazla gelme tehlikesi var. Yok, disiplin derken oyuncuların daha fazla koşmasını ve bu sayede Fenerbahçe’nin bu sezon daha başarılı olmasını kastediyorsak ‘başarı’dan ne anladığımızı gözden geçirmemiz gerekiyor. Aragones Türkiye’de şampiyon olup, Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkamasa mevcut ‘Yıldırım kriterleri’ne göre başarılı sayılacak mı? Müzakerelerin kırmızı çizgileri neler? Sarı-Lacivertli camiada istikrarlı teknik adam olarak anılmak mümkün olacak mı? Bütünüyle kuşkudayım...

Bu kuşkuların bir kısmına yanıt verebilmek için Partizan karşısındaydı dün akşam Fenerbahçe. İyi de başladılar. Partizan ceza sahasının önünü iyi kapatınca kanatlara yüklenmeleri gerekti. 6’da Lugano’nun kafası, 13’te Güiza’nın başarısız röveşata denemesi hep ceza sahasına yapılan uzun ortalarla gelişti. 19’da Alex’in yatarak vuruşu ve 22’de Güiza’nın zamansız dokunuşu yüzünden Semih’i bir golden etmesi hep kanat ortalarıyla başlayan ataklardı. Fenerbahçe’nin karnesinde ‘orta’ boldu ama ‘pekiyi’ alabilmeleri için kanaat notu gerekiyordu. O not da Semih’ten geldi. Emre’nin yokluğunda iğneyle oynayan ‘eski nöbetçi’, Uğur’un defansın arkasına gönderdiği topa arka direkte kafayı vurdu: 1-0. Gole kadar zaman zaman az adamla çıkarak şansını deneyen Partizan, geriye düştükten sonra daha kalabalık yüklenmeye başladı. Moreira’nın sık sık kurduğu “İlk maçta oynasaydım farklı olurdu” cümlesindeki bencillik tonu bu kadar yüksek olmasa ilk yarı bitmeden sonuç alabilirlerdi de.

‘Pekiyi’ye yıldız geldi
İkinci yarıda iki gol atmak zorunda olan Partizan, defansa daha az önem verince devre Fenerbahçe için daha parlak başladı. 49’da Gökhan arka direğe nefis kesti, Kazım altıpastan boş kaleye vurdu ve Kenan Evren Lisesi’ne bir futbol topu hediye etti. 51’de Güiza defansın arkasında topu kontrol edemese de gol sinyallerinin frekansı yükseliyordu. Nitekim İspanyol’un yedi dakika sonra arka direğe bıraktığı orta Alex’in kafasıyla birleşince Fenerbahçe’nin notu da ‘yıldızlı pekiyi’ye yükseldi: 2-0.

Kanarya turu garantilediğine karar verdikten sonra oyunu rölantiye almayı tercih etti ve Partizan orta sahadan ilerisini daha fazla ziyaret etmeye başladı. 64’te gönderilen ara pasa dokunan Lugano, Edu’ya selam gönderip kendi filelerini havalandırsa da bayrak kalkmıştı. 72’de Diarra’nın sert şutunu çıkarmayı başaran Volkan, dört dakika sonra Tosiç’in serbest vuruşunda çaresizdi: 2-1. Golle hareketlenen Fenerbahçe Gürhan, Alex ve Güiza’lı pozisyonlar kaçırsa da istediğini çoktan almıştı. Luis Aragones, müzakerelerin ‘Lig başlığı’nda tekledikten sonra ‘Avrupa başlığı’ndaki ilk ilerleme raporundan geçer not aldı.
Radikal gazetesi