Osman Tanburacı
otanburaci@yenisafak.com.tr13 Ağustos 2008 ÇarşambaSkibbe, Lacatus'u tuşlar
Bu akşamki maç için günlerdir Romanya medyasından bilgi topluyorum. Kanaatim odur ki Galatasaray çok daha avantajlı. Bu maç zorlu bir 180 dakikadır ama iddia ederim ki Galatasaray bu gece, Ali Sami Yen'deki maçta turu geçer, Romanya'ya iş bırakmaz!

Bunu kanıtlayan öngörülerim var.

1-EURO 2008'deki Romanya Milli Takımı ile S. Bükreş'in ilgisi yok.

2-EURO 2008'de Türk Milli Takımını ayakta tutanlar yine Galatasaraylılardı.

Kimse S. Bükreş'i gözünde büyütmesin, Lacatus'un takımında en önemli mevkilerde yabancılar oynuyor. İki Kolombiyalı var; kaleci Zapata ve orta sahada Moreno. Defansın sağında Polonyalı Golanski, solda Amerika'dan Toja, Szekely'nin yokluğunda forvetin ucunda Brezilyalı Arthuro. Bu takımın Romanya Milli Takımıyla ne ilgisi var?

G.Saray'daki milliler ise; Sabri, Servet, Emre Aşık, Emre Güngör, Hakan Balta, Mehmet Topal, Ayhan, Arda. Bu çocuklar Türk Milli Takımı'nın omurgasıydılar. Ay-yıldızı sırtladılar. Ayrıca yere göğe sığdırılamayan Romanya Milli Takımı EURO2008'de grup dahi çıkamadı!

Türkiye ise Galatasaraylı gençlerle finali kaçırdı.

Bunlar Galatasaray'ın ilk bakıştaki artıları.

Eksiler de var ama psikolojik

S. Bükreş karşısında Galatasaray'ın iki de handikapı var;

1-Gol yollarındaki sıkıntısı

Galatasaray'ın son Bursaspor karşısındaki kadrosu geçen senenin şampiyon kadrosu, yabancı yok! Gol de yok ama mükemmel bir mücadele var.

Unutulmasın ki Galatasaray Avrupa maçlarında çok daha başarılı oynuyor. Gol sıkıntısını aşar. Tromsö'yü, Helsingborg'u örnek gösterenler bilsinler ki sürprizler hayatta sık olmaz sık olursa sürpriz olmaz!

2-Başkan Becali'nin kesesi...

S. Bükreş'in Başkanı Geoege Becali para babası... Bastırıyor parayı alıyor maçları. Malum futbolcuya prim verdin mi yenemeyeceğin takım yoktur.

Adnan Polat parasız cengaver. Bırakın primi daha kadroyu tamamlayamadı!

Bu iki psikolojik handikap Galatasaray'ı zorlar ama futbol yapısı turu geçer.

Galatasaray, Bükreş'te yenilmez! Çünkü Bükreş'in Hocası Lacatus'un üzerinde muhteşem bir Başkan Becali baskısı var. Lacatus emir kuluna dönmüş! Kendi iradesiyle takımkuramıyor. Hal böyleyse Ali Sami Yen'deki maçta Michael Skibbe de Marius Lacatus'u tuşlar.

Steaua Bucaresti'nin yapısı

Romanya'dan aldığım bilgiler doğrultusunda S. Bükreş'in muhtemel kadrosu şöyle;

Zapata-Golanski, Radoi, Goian, Petre Marin - Lovin (Tiago), Ov. Petre, Nicolita, Dayro Moreno-Toja, Arthuro

Lacatus'un en güvendiği isimlerden Szekely sakat, ilk maçta kesin yok, belki ikinci maça yetişebilir.

Toja takıma birkaç gün önce katıldı buna rağmen Lacatus onu oynatacak çünkü eli mahkum Başkan George Becali; 'oynatacaksın!' diyor..

Kaptan Radoi ise şöyle diyor;

'İyi bir sonuç almak için takımda bazı şeyleri değiştirmek gerekiyor.' Belli ki Başkan, Hoca ve Kaptan arasında çok önemli bir uyumsuzluk var. S. Bükreş, İstanbul'a 500 taraftarıyla geldi, Hilton'a yerleşti.. Bu da Başkan Becali'nin bir gövde gösterisi.

Becali şaşırmış!

S. Bükreş'e para yağdıran Başkan George Becali Romanya'da mikrofonlara şöyle konuşmuş; 'İstanbul'daki maçı Arthuro ve Moreno'nun iki golüyle 2-0 kazanacağız.'

'Toja oyunun patronu olacak, Szekely'nin yokluğunda ilk dakikadan itibaren sağda Nicolta ve solda Neaga ile bastıracağız. G.Saray'ın sakat dolu kadrosu bizi yenemez!'

Belli ki Becali şaşırmış! Lacatus'un yerine takım yapıyor.

Ben de diyorum ki; hal böyleyse turu Galatasaray Ali Sami Yen'deki skorla atlar!

Lacatus'u kovarım

George Becali iddiasını daha da keskinleştiriyor ve 'şayet turu kaybedersek Marius Lacatus da gider' diyor. Bunlar hep psikolojik baskılar. Becali turu palavrayla geçmeye çalışıyor. O bakımdan Galatasaray'ın bu tahriklere kapılmadan 180 dakika kim olduğunu George Becali'ye kanıtlaması gerek.

Lacatus ise Başkan Becali'nin aksine Ümit Karan'ın iyi bir forvet olduğunu, sakatlığının S. Bükreş'i rahatlattığını söylerken 'Boğa'ya benzettiği Nonda'dan da çok çekindiğini gizlemiyor. 'Nonda, Goian için zor bir forvet' diyor ve ekliyor; 'organize olan ekip turu geçer.'

Donkişot Lacatus

Başkan Becali'nin baskısı karşısında Marius Lacatus da başkanına kinaye dolu sözlerle şöyle cevap veriyor; 'Uzun yıllar futbolun kaymağını yedim. Dünya beni iyi bir futbolcu olarak zaten tanıyor. Turu kaybetmek dünyanın sonu değil. Şampiyonlar Ligi olmazsa UEFA olur...'

Galatasaray'ın rakibi S. Bükreş'te durum bu. Kendi içlerinde çekişmeden fırsat bulurlarsa turu geçerler, ama zor. Adnan Polat'ın özgür bıraktığı Skibbe turu İstanbul'da geçer.

Yazarlarımız (Aktif) Abdullah Muradoğlu Adnan Çoban Adnan Sökmen Ahmet Altınkaynak Ahmet Bıyıklı Akif Emre Ali Bayramoğlu Ali Bayramoğlu - Spor Ali Murat Güven Avni Tarhan Ayşe Böhürler Bekir Hazar Bekir Hazar - Pazar Cevdet Akçalı Cömert Aslan Davut Dursun Dücane Cündioğlu Ebru Çıdal Ergün Diler Erhan Köknar Fatma K. Barbarosoğlu Fehmi Koru Fehmi Koru - English Fevzi Öztürk Fikri Akyüz Fikri Akyüz - Pazar Gökhan Özcan Hakan Albayrak Haldun Domaç Harun Tokak - Pazar Hayrettin Karaman Hayrettin Karaman - Ramazan Hürol Bilal Hüseyin Hatemi Hüseyin Korucuoğlu İbrahim Kahveci İbrahim Karagül İbrahim Sadri - Pazar İhsan Deniz İhsan Öksüz İsmet Badem Kamil Anahar Koray Düzgören Kürşat Bumin Mahmut Dikmen Mahmut Kulein Mehmet Doğan - Pazar Mehmet Gündem - Pazar Mehmet Ocaktan Mehmet Ocaktan - Pazar Mehmet Şeker Mehmet Ziya Gökalp Melikşah Utku Mirza A. Beg Mustafa Kutlu Mustafa Kutlu - Spor Mustafa Özel Nazif Gürdoğan Nazmiye Yılmaz - Pazar Nurullah Öztürk Ogün Altıparmak Osman Akkuşak Osman Akkuşak - Pazar Osman Tanburacı Özlem Albayrak Rasim Özdenören Resul Tosun Salih Tuna Sami Hocaoğlu Sanlı Sarıalioğlu Selahattin Yusuf Sema Karabıyık - Pazar Taha Kıvanç Tahsin Sınav Tamer Korkmaz Yasin Aktay Yasin Doğan Yaşar Süngü Yusuf Kaplan Yusuf Ziya Cömert Osman Tanburacı
otanburaci@yenisafak.com.tr28 Ağustos 2008 Perşembeİstanbul Hatırası
Biz bu maçı zaten İstanbul'da kaybetmiştik. Bükreş'e şans aramaya geldik 55'te Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olduk! Yediğimiz gol gırtlağımıza acı lokma gibi düğümlendi. Derinden üzüldük, UEFA'ya süzüldük.

Zor maçta güzel şeyler de gördüm. Sahaya sürülen 11 en iyisi, sadece Barış'ı aradı gözlerim. Barış bu takımın dinamosu. Skibbe de haklı kim çıkacak? Bence Lincoln! Sadece korner atmakla olmaz. Geri kalan zamanda da yere düşüyor. Anlayamadım gitti.

Galatasaray'ın deplasmanda ilk yarıyı gol yemeden bitirmesi ve rakibe pozisyon vermemesi güzeldi. Bunda en büyük pay defansın uyumu. Takımın geri dörtlüsü asla rakibi gözden kaçırmıyor ve alan savunmasında rakibe boş alan bırakmıyor. Bu arada S. Bükreş de hızlı kontra ataklar yaparak bizi açık düşürmeye kalktı ama buna izin vermedik. Arthur, Moreno, Toja çok zorladılar, Petre bindirdi, kanatlardan geldiler ama hatasızdık.

Linderoth defansın sağında çok iyi. Tatlı sert ve yerini kaybetmiyor ancak ilk yarı hiç atağa çıkamadı.

Gol kısırlığı var

Orta alanda Mehmet Topal aksadı ama rakibi de bozdu. Ayhan çileri-geri çok çalıştı pozisyon hazırlamaktan çok rakiple uğraştı. Bu ikili oyunu dengeye alanlardı. Kewell ve Lincoln hepimizi beklenti içine soktu ama umutlar bir türlü yeşermedi. Galatasaray daha çabuk top kullanmalı, Nonda'yı fazla yalnız bırakmamalı. Etkin atak için biraz da oyunun içine sokulmalı, kanatları fazla kullanınca Bükreş'in defans göbeği rahat bir maç çıkarttı. Golü tesadüflere bıraktık. Arda sağ kanatta üç kişiyle hapse alınınca Kewell'e kanat değiştirdi. Galibiyete oynadık ve devreyi golsüz kapadık. Gol yollarında kısır Galatasaray'ın silkinişini gördüm.

Yazık oldu

Gol arıyorduk, uzaktan vuruyorduk... Bükreş kapandıkça kapanıyor topu saklıyorduk. Bir ara Ayhan düştü atak yedik sıyırdık arkasından bir top kale direğimizden döndü, soluklandık. Yine gole koştuk, topu kaptırdık golü yedik...

Artık 2 gol gerekti, Ayhan çıktı Ümit Karan girdi, Lincoln çıktı Hasan Şaş girdi, çok bastırdık, golle burun buruna geldik, çok da açık verdik... Zaman geçti, Milan Baroş geldi, ümitler bitti.