CİM BOM 10 YIL DAHA BEKLER!
11.11.2008 14:27



Eğri oturalım, doğru konuşalım. Maç öncesinde aklı başındaki tüm Fenerbahçeliler’in ortak görüşü şuydu: “Daha önceki Galatasaray maçlarından farklı bir derbi olacak. Takım moralmen çökmüş, sakatlar tam iyileşmemiş, Alex gibi büyük usta ve geçen sezonki hava yok. Bu şartlarda en kötü ihtimal berabere kalırız“..

Bunun dışında kim ne söylüyorsa palavradır. O, “Galatasaray bizim için çantada keklik, en kötü günümüzde bile olsak onları yeneriz“ lafları tamamen bilgiden yoksun buram buram fanatizm kokan görüşlerdir. Aklı başındaki herkes derbinin çok zor ve çetin geçmesini bekliyordu.

Ama zordan öte çok kolay oldu.. Hatta hatta Güiza topu boş kaleye atsa, Galatasaray maça daha erken havlu atacak ve daha çok gol pozisyonu ortaya çıkacaktı. Yani 6-0’ı tarihe gömecek bir skoru izleyecekti herkes. Galiba bu işin psikolojik yönü çok fazla. Yani Sarı-Kırmızılı futbolcular, Kadıköy’de, Çubuklu Formalı 11 tane adamı gördüler mi elleri ayakları birbirlerine dolaşıyor. Hoş hak da vermek lazım, tam 9 yıl bitti 10. yıl geldi. Bir daha Fenerbahçe’yi bu kadar kötü, bu kadar çökmüş ve çaresiz durumda bulabilirler mi? Çok zor.. Ehh o zaman demek ki, Galatasaray, Kadıköy’de galibiyet için bir 10 yıl daha bekleyecek. Ne diyelim, Allah sabırlar versin. Çekilmesi zor bir ıstırap.

Maça gelecek olursak, 90 dakika sonunda ben Fenerbahçe adına çok üzüldüm. Neden derseniz, birden aklıma 5-2’lik Arsenal maçı geldi. Galatasaray karşısındaki bu mücadeleyi ve akılcı savunmayı o maçta yapsaydılar inanın bana en az bir beraberlik çıkardı. Ama, “Allah Allah“ sesleriyle saldırınca, adamlar da geleni gideni gol yaptılar. Oysa derbide her yönüyle sakin ve kontrollü bir Fenerbahçe vardı sahada. Hele hele orta alanda Josico ile Selçuk ikilisi vardı ki, hayran kaldım. Bu hayranlığımı Gökhan Gönül ve Uğur Boral için de söyleyebilirim. İnanılmaz oynadılar. Her Galatasaraylı karşısında en az bir, bazen de iki kişi buldu. Nefes bile alamadılar. Şöyle bir hatırlayın, Galatasaray’ın yüreği hoplatacak kaç pozisyonu var? 1,2,3.. Fazlasını bulamazsınız. Sarı-Kırmızılılar, ilk golü çok erken dakikalarda bulmalarına rağmen rahat nefes alamadılar. Çünkü Fenerbahçe kabus gibi üzerlerine çöktü. Ancak Selçuk’tan öyle bir gol yediler ki, mahalle maçında bunu yapsanız dayak yersiniz. Öncek sağdan ortalandı Selçuk kafayı vurdu, çizgiden Ayhan kornere gönderdi. Bu defa soldan Deivid ortaladı yine Selçuk vurdu ve bu defa golü attı. Galatasaray takımındaki korkuyu, şaşkınlığı, görebiliyor musunuz? İşte Fenerbahçe kabusu böyle bir şeydi ve üzerlerinden atamadılar. Atamayınca da farklı sonuç geldi.

Artık bu saatten sonra uzun uzadıya maçı tekrar anlatmanın, şu oldu, bu oldu demenin anlamı yok. Ben sadece bir kaç kişiden bahsedeceğim. Bunların başında da Arda geliyor. Galatasaray’ın yeni kabadayısı hayırlı uğurlu olsun. Eğer gereken önlemler alınmaz ve bu çocuğa haddini bildirmezlerse, Türk futbolu gerçekten çok yetenekli bir oyuncusunu kaybedecek. O ne hal öyle ya? Bu ne çirkinliktir böyle?

İkinci bahsedeceğim kişi de sayın Haldun Üstünel.. Beyefendi bulunduğu tribünü birbirine katmış. Niye? Çünkü annesine küfredilmiş.. Vah vah vaaaah.. Bir kere şunun adını koyalım. Nerede ve ne şekilde olursa kimse, kimsenin annesine küfür edemez. Bırakın annesini küfür edemez. Buna hakkı yok. Amaaaa.. Sen Ali Sami Yen Stadı’nda, koro halinde Başkan Aziz Yıldırım’ın annesine küfredilirken kılını kıpırdatmıyacaksın, pişmiş kelle gibi bir köşede kıkır kıkır güleceksin. Sonra Sana Saracoğlu’nda küfür edilince, “Benim anama kimse küfredemez. Onu evinden alırım“ kabadayılığını yapacaksın? Boşverin bunları sayın Üstünel, boşverin.. Üstüne üstlük, tüm bu terbiyesizliğinize rağmen Başkan Aziz Yıldırım adam yerine koyup seni yanına çağırıyor ve sakinleştirmeye çalışıyor. Buna rağmen sen asarım keserim edebiyatlarındasın. Geçeceksiniz bunları beyefendi. Bu arada sayın Mahmut Uslu’ya da bir çift sözüm var. Bu kaçıncı vukuaat? Yani o tribünde oturmasını bilmiyorsanız, gidin fanatik taraftarla oturun. Eğer siz böyle davranırsanız, Galatasaraylı yöneticiden ne farkınız kalır?

Kısacası gerilimiyle, coşkusuyla bir derbiyi daha geride barıktık. Kadıköy’de artık bir klasik halini alan Galatasaray galibiyetlerinden bir yenisini daha aldı Fenerbahçe. Ama herkes Fenerbahçe’nin önüne çıkacak her takım, Galatasaray gibi acemiler mangasından veya psikolojikman yıkılmış insanlar grubundan oluşmayacak. İddia ediyorum, hafta sonundaki Ankaraspor maçı çok daha zor geçecek. Çünkü genç ve dinamik bir ekip. Sürekli Fenerbahçeli oyuncuları yıpratacaklar ve zorlayacaklar. Bu bakımdan fazla rahatlık hüsran getirebilir.

Son sözüm de derbinin hakemi Hüseyin Göçek'e.. Hataları olmadı mı? Oldu.. Yanlış kararlar vermedi mi? Verdi.. Ama ne gördüyse onu çaldı. Eyyama kaçmadı.. Siz bakmayın bazı Galatasaraylılar'ın penaltı yangınlarına. Onların aklı hala Haluk Ulusoy federasyonunun olduğu dönemlerde. Hala ceza alanı içinde hoplayıp zıpladınmı penaltı verilecek sanıyorlar. Onun için de önüne gelen 4'leyip duruyor. Eğer sahteden kendini yere atıp ikinci sarıyı Lincoln yemediyse, hakeme mahalle kabadayısı gibi diklenen Arda, direkt kırmızı kart görmediyse yatıp kalkıp şükretsinler.

Cem dalmaz -maraton