ERZINCAN TANITIM

20.01.2008 04:19
avatar  saksu
#1
avatar

ERZINCAN TARIH
Erzincan, Fırat'ın kollarından Karasu, doğu batı doğrultusunda uzanan demiryolu ile Sivas-Erzurum ve Trabzon-Sivas karayollarının birleştiği noktadadır.

Şehir İstanbul'un 1100 km, Ankara'nın 690 km doğusunda, Yukarı Fırat havzasının içinde 1200 m yüksekliğindeki bir ovanın ortasındadır. Ovanın boyutları, doğu-batı yönünde 30 km, kuzey-güney yönünde 10-15 km'dir.

Erzincan'ın siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel yönlerden, Mengücek Beyliği ve Selçuklu döneminde ve ondan sonra gelen yüzyıllar içerisinde de Anadolu'nun ileri gelen ticari ve kültür merkezlerinden biriydi. O dönemler içerisinde ekonomisinin temelini oluşturan faaliyetler açısından çağdaşı olan kentlerin pek çoğundan hayli ileri idi. 12. yüzyılda Gezgin Marco Polo, kentte dokumacılığın gelişmiş olduğunu, 14. yüzyılda İbni Batuta da kentte dokumacılığın ve bakır eşya yapımının ileri düzeyde olduğunu yazarlar. Dokumacılık, boya yapımının gelişmesini de sağlamıştı. 1561-1518 yıllarında düzenlenen tahrir defterlerinde kentin yıllık geliri 224.753 akçe idi. Bu gelir, çeşitli vergi ve resimlerden oluşmaktaydı.

Evliya Çelebi'ye göre, 17. yüzyıl ortalarında Erzincan'ın ortasında küçük ve alçak duvarlı kalesi içinde; 200 ev ile 1 cami vardı. Kale dışında ise 1800 ev, 7 cami, 60'tan çok mescit ile içinde 500'den fazla dükkanın bulunduğu bir çarşı ve bedesten, bütün şehirde ise 48 mahalle ve 40 okul bulunmaktaydı. Evliya Çelebi'nin Erzincan'da 500 dükkanın varlığından söz etmesi, 17. yüzyıl ortalarında ticaret ve el sanatlarının gelişmiş olduğunu göstermektedir. İlin ticaret yolları üzerinde bulunması da bu kanıtı doğrulamaktadır. Aynı yıllarda Erzincan vilayeti dahilindeki padişah hasları 146.000 akçe tutuyordu. 1566 yılında şehrin geliri 234.000 akçeye ulaşmıştır.

Erzincan, tarihi boyunca tarım ve hayvancılık ürünlerinin yanısıra yeraltı kaynaklarına, özellikle zengin maden işletmelerine yakın bir konumda bulunmaktaydı. Bakır, kurşun, mermer ve taş ocakları bilinen en eski çağlardan beri işletilmekteydi.

Ancak, Osmanlı İmparatorluğu'nun 17. yüzyıldan itibaren duraklama ve gerileme sürecine girmesi, özellikle de 19. yüzyıl boyunca sanayileşmiş Batı Avrupa ve Rus emperyalizminin Osmanlı yönetimi üzerindeki askeri, mali ve siyasi baskıları İmparatorluğun her bölgesini, özellikle Doğu Anadolu'yu ekonomik yönden geri bıraktı.

Osmanlı döneminde doğu sınırından içeride bulunması nedeniyle Erzincan şehri, 19. yüzyıla kadar ordular için sadece bir konak yeri oldu, daha sonraki Rus istilaları karşısında askeri bakımdan önem kazandı ve bu sıralarda Erzurum Kalesi'nin koruyup kapattığı bir hareket noktası özelliğini aldı.

19. yüzyıl sonunda Erzincan'da 210 cami ve mescit, 35 medrese, 2 rüştiye, 9 ilkokul, 18 han, 1550 dükkan, 3 gazino, 35 kahvehane, 8 hamam, 14 fırın, 145 çeşme, 15 tabaklane, 12 bezirhane, 11 boyahane, 1 silah ambarı, 1 askeri tabakhane, 1 aba yapımevi bulunmaktaydı. Yukarıda saydığımız iki rüşdiye mektebinden biri 1865, diğeri 1883, idadi mektebi ise 1908 yılında öğretime açılmıştır.

19. yüzyılın son yıllarında Erzincan şehrinin nüfusu 23 bin iken, 1883 yılında göçmenlerin buraya yerleştirilmesi ve IV. Ordu Müşriklik Merkezi'nin buraya taşınması sonucu şehrin nüfusu kısa sürede artmıştır.

Erzincan Adının Kaynağı
Erzincan'ın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Asur kaynaklarında geçen Zuhma (Suhma), yörenin bilinen en eski adıdır. Erzincan adının Eriza'dan geldiği sanılmaktadır. Eriza adı Selçuklular tarafından Erzingan olarak kullanılmış, daha sonra da Erzincan olarak anılmıştır.
Erzincan adı bir söylenceye göre, eski çağlardaki "Azzi" bölgelerinden dolayı Aziriz olarak bilinmekteydi. Selçuklular, Aziriz adını çok beğenmiş ve buna "Rahmet yağarsa can Aziriz can" rahmet yağmazsa "Yan Aziriz yan" biçiminde bir tekerleme uydurulmuş, bu tekerlemedeki Aziriz sözcüğü zamanla değişerek, Erzincan biçimini almıştır. Erzincan da bu sözcükten türemiştir.


tarihçe
kaynak: Erzincan Valiligi
http://www.erzincan.gov.tr

ALINTI



 Antworten

 Beitrag melden
20.01.2008 05:34 (zuletzt bearbeitet: 27.09.2014 23:21)
avatar  saksu
#2
avatar



 Antworten

 Beitrag melden
20.01.2008 06:03
avatar  saksu
#3
avatar

DEVLET VE SIYASI ADAMLARIMIZ

6.CUMHURBASKANI FAHRI KORUTÜRK
YILDIRIM AKBULUT ESKI BASBAKAN
ŞEMSETTİN GÜNALTAY (ESKİ BAŞBAKANIMIZ- 1949 DÖNEMLERİNDE)
BINALI YILDIRIM ULASTIRMA BAKANI
ALI COSKUN BAKAN
Hakkı Perinçek Senatör
İsmail Yücel Sanayi Bakanı Danışmanı
Adnan Delikurt Sanayi BakanıDanışmanı
Doğu Perincek İş Partisi Başkanı
Mustafa Kul Milletvekili Eski Bakan
Mehmet Öcalan Esenler Belediye Başkanı
Mustafa Sarıgül Şişli Belediye Başkanı
KAVALALI MEHMET ALİ PAŞA(OSMANLI DÖNEMİNDE MISIR VALİSİ)
İBRAHİM PAŞA(KAVALALI MEHMET ALİ PAŞANIN OĞLU OSMANLI PAŞASI)
TOSUN PAŞA(KAVALALI MEHMET ALİ PAŞANIN OĞLU OSMANLI PAŞASI)
HACI HALİL PAŞA[color=#8040BF]

BÜROKRAT ASKER VE BILIM ADAMLARIMIZ

ETHEM ERDAĞI (KORGENERAL)
*KERİM ŞAHİN (TÜMGENERAL)
*BİROL AYDEMİR(SGK BAŞKANI)
*NECATİ ŞENTÜRK (İSTANBUL VALİ YRD.)
*HAŞİM KEKLİK (TEDAŞ GENEL MÜDÜRÜ)
*Prof.Dr.İhsan ALDOĞAN (YILDIZ TEKNİK ÜNV.DEKANI)
*Prof.Dr. YILDIZHAN YAYLA (GALATASARAY ÜNV.)
*Prof.Dr.İBRAHİM EMİROĞLU (9 EYLÜL ÜNV.)
*DURMUŞ AYDEMİR (HAVA BİNBAŞI)
*YAŞAR METİN (KURMAY YARBAY)
*YAVUZ AYDEMİR (TOPCU KID.YÜZBAŞI)
*METİN ARIKAN (YÜZBAŞI
CEMAL TURAL Genel Kurmay Eski Başkanı
Hüseyin Kocadağ Şehit Emniyet Müd. Yard.
Vecdi Gönül Savunma Bakanı
Rıdvan Budak Politikacı


IS ADAMLARIMIZ

*NEVZAT DEMİR (İŞADAMI)
*HAVVA DEMİR (İŞKADINI)
*TEMEL DİNEK (İŞADAMI)
*MEHMET DOĞAN (İŞADAMI
*MEHMET ALİ YALÇINDAĞ
*GÜLBEY SEZGİN (İŞADAMI - ERSIAD BASK)
*ÜMİT ÜLGEN(İŞADAMI - ERSİAD BŞK.YRD.)
*NAZIM ÖZAY(İŞADAMI - ERSİAD ÜYE)
*OSMAN GÜRBÜZ(İŞADAMI - ERSİAD ÜYE)
*BAKİ ÖZASLAN(İŞADAMI - ERSİAD ÜYE)
*BURHAN BAŞARAN(İŞADAMI - ERSİAD ÜYE)
*NAİL KÜÇÜK(İŞADAMI - ERSİAD ÜYE)
*DİNÇER TÜRKMEN (İŞADAMI)
*HÜSEYİN BAŞARAN (İŞADAMI)
*SALİM ÖZGÜL (İŞADAMI)
*ÖNDER ÜNLÜER (İŞADAMI)
*FARUK SEZGİN (İŞADAMI)
*SABAN GÜLBAHAR (İŞADAMI - AVRASYABİR BSK)
*SELİM YİĞİTBAS (İŞADAMI)
*ŞAHİN BEKÖZ (İŞADAMI)
*SERMET HOBİKOĞLU (AVUKAT)
*ERTAN TİRYAKİ(İŞADAMI
Celal Süer Avukat
Ayhan Canpolat Doktor, Dahiliye
Baki Soylu Mutahit
Ebru Arzu Özen Akkök Şirk.Grubu Hlk.ilşk.ve ilt.Krd.
Behlül Sermet Hobikoğlu Avukat
Hüsniye Arslan Beyin Cerrahi
Kemal Özkan Sünnetci
Kemal Onuk Tekstilci,İş Adamı
Yıldırım Çoşkun Aycell Yönetim Kurulu Üyesi
[color=#BF00BF]

SANATCILARIMIZ

ARZU 1978 ERZINCAN
AYNUR GÜNES CAYIRLI SIRATAS(mirciga)
AYNUR HASHAS
BERRIN SULARI CAYIRLI
EDIBE SULARI CAYIRLI
AYSEL GÜREL
MÜJDE AR
MEHTAP AR
SEVCAN ORHAN CAYIRLI YESILKAYA(sebge)
OYA AYDOGAN
ASIK DAVUT SULARI CAYIRLI
ASIK DAIMI CAYIRLI
ASIK BEYHANI
DEMET SAGIROGLU
ADNAN SENSES
KADIR SAVUN
METIN AKPINAR
HALUK BILGINER
TAMER KARADAGLI
ALI EKBER CICEK
TURAN ENGIN
MUSTAFA SANDAL
AHMET SEZGIN
NECLA UYGUR
AHMET ECE
AHMET MEKIN
Ali Ekber Çiçek Sanatçı
Haluk Bilginer Tiyatro ve Sinema Sanatçı
Kadir Savun Sinema Sanatçısı
Hüseyin Turan Ses Sanatçısı
İbrahim Sadri Sanatçı
İsmet Özhan Manken,Sinema Sanatçısı
Kerim Tekin Ses Sanatçısı
Oya Aydoğan Sinema Sanatçısı
CEM DAVRAN
Şafak Sezer Sinema Sanatçısı
Mustafa Sandal Sanatçı
Demet Sağıroğlu Ses Sanatçısı
Metin Akpınar Sanatçı
PEKER AKALIN(GAFFUR)
Tamer Karadağlı Tiyatrocu
HAKAN PEKER
FEDON
OGUZ AKSAC
YAVUZ TOP
ZAFER GÜNDOGDU
ALI ASKER
ZEYNEL KENAN KARDESLER
GÖNÜL YAZAR


GAZETECILERIMIZ


Aslan Güven Gazeteci
Teyfik Yener Gazeteci Yazar
Bahattin Çağdaş Gazeteci
Bilal Özcan Gazeteci
Can Tanrıyar Gazeteci Söz Yazarı
Canan Yerkaz Gazeteci
Fuat Çağdaş Gazeteci
Genco Sabancı Gazeteci
Gökhan Soylu Gazeteci
Salih Keçeci Gazeteci
Hakkı Yalçın Gazeteci Söz Yazarı
Mehmet Aydın Zayıf Yönetici
SPORCULARIMIZ
VOLKAN BALLI FB MENECERI
DENIZ BARIS FB FUTBOLCUSU
ÖNDER TURACI FB FUTBOLCUSU
SERHAT AKIN ESKI FB FUTBOLCUSU
TOLUNAY KAFKAS KAYSERI ANTRENÖRÜ
ALPARSLAN ERATLI FB ESKI FUTBOLCUSU



 Antworten

 Beitrag melden
12.03.2009 10:43 (zuletzt bearbeitet: 27.09.2014 23:23)
avatar  genc fb
#4
avatar

Erzincan harita


 Antworten

 Beitrag melden
15.07.2009 16:39 (zuletzt bearbeitet: 27.09.2014 23:22)
avatar  ulas
#5
avatar

Yöresel oyunlar-Erzincanın En Meşhur Oyunu: CİRİT

Cirit Nedir:
Cirit, bir diger deyimle Çavgan, Türklerin yüzyillardan beri oynadiklari bir ata oyunudur. Türkler, Orta Asya’dan Anadolu’ya bu atli oyunu da dolu dizgin beraberlerinde getirmişlerdir.

Türkler için at, mukaddes ve vazgeçilmez bir unsurdur. At sirtinda dogar, at sirtinda büyür, at sirtinda savasir, at sirtinda ölürlerdi.

Cirit Oyunu, Türklerin en büyük tören ve sportif oyunu idi...

Daha sonra 16. yüzyilda Osmanli Türkleri tarafindan bir Savas, Oyunu olarak kabul edildi. 19. yüzyilda bütün Osmanli ülkesi ve saraylarinin en büyük gösteri sporu ve oyunu oldu. Cirit, ayni zaman tehlikeli bir oyun oldugundan 1826 yilinda II. Mahmut tarafindan yasak edildi. Fakat daha sonra yine Osmanli Ülkesi’nin basta gelen meydan ve savas, oyunu olarak her tarafa yayildi.

Cirit Oyunu, daha 40-50 yil öncesine degin Anadolu’da yaygin bir oyun oldugu halde son yillarda sadece Balikesir, Söğüt, Konya, Kars, Erzurum, Erzincan ve Bayburt yörelerinde yaşamaya devam etti. 20-25 yildan beri Konya ve Balikesir’de tarihe karisti.

Buna ragmen halen Anadolu’nun hemen her köşesinde dügünlerde ve bayramlarda köy delikanlilari ve kasaba halki Cirit Oyunu’nu oynamaktadir. Büyük s,ehirlerimize karsi köy ve kasabalarimizda yaşamaktadir. Anadolu’da köylerimizin güreşle beraber baslica yigitlik ve savas, oyununu teskil etmektedir.

Halkin ilgisini çekmek için cirit meydaninda davullar ve zurnalar çalinir. Ayrica Yurtdisi Iran, Afganistan ve Türkistan Türkleri ile Türklerle meskûn diger Asya yörelerinde de hâlâ canliligini ve gelenegiini sürdürmektedir.

Oyunun Oynanması:
Bir metre uzunluğunda, kurutulmuş meşe veya soyulmuş hurma dalından yapılmış oldukça ağır ve kalın bir sopa kullanılır. Oyuna katılan kişiler aralarında 100 m bırakarak karşılıklı dizilirler. Bu takımdaki atlılardan biri atını sürerek karşıdakilerden birinin adını seslenir. bundan sonra oyun başlamış olur. Atını ileri süren oyuncu elindeki ciriti hasmına doğru fırlattıktan sonra geriye doğru kaçmaya başlar. Üzerine cirit atılan atlıda atanı kovalar ve oda ciriti ona atar. Bu sırada önde koşanın takımından başka bir oyuncu da arkadaşını kovalayanın peşine düşer ve oyun böyle devam eder. Bu oyundaki hedef atın sırtındaki binicidir. Ciritin ata isabet etmesi halinde ciriti atan oyuncu oyun dışı kalır. Bu yüzden atlılar kendilerine atılan ciritten kurtulmak için at üzerinde çeşitli taktikler uygularlar. Eğilme, atın yanlarına sarkma ve bazı akrobatik hareketler dahi yapılır. Her isabet takıma bir puan kazandırır. Bütün oyuncuların ellerindeki ciriti savurmalarından sonra en fazla isabet kaydedişe göre galip takım ilan edilir. Yöreye göre puanlama değişebilir.

Puan Alma:
Ciritçiye isabetli vuruş 3 puan,
Ciriti havada tutmak 3-(1) puan,
Rakibi yakalayıp bağışlama 3 puan,
Tehlikeli durumda puandan vazgeçme 3 puan

Puan Kaybetme:
Rakibi yakalayıp bağışlamama 3 puan,
Atın rakibe kasten çarptırılması 3 puan,
Ata cirit kasten vurma 3 puan,
At ile karşı alaya girme 1 puan,
Yan çizgiyi geçme 1 puan,
Alaya atışlarda atış sahasından atmama 1 puan,
Alay atışında ciriti atamama 1 puan,
Erken ve çift çıkış 1 puan,
Attan düşme 3-(6) puan,
Attan inme 1 puan,

Kaynak: Erzincan Online, Ata Ünv.


 Antworten

 Beitrag melden
Bereits Mitglied?
Jetzt anmelden!
Mitglied werden?
Jetzt registrieren!